16:03

ARDA HASTA : (

Bir süredir blog ile ilgilenemiyorum daha doğrusu hiç birşey ile ilgilenemiyorum. Arda hasta malesef :) neden olduğunu ve nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde iki gün önce ateşlendi ve aşırı derecede kusmaya başladı. hemen eve gittim ve doktora götürdük. doktor bu ara ortalarda dolaşan bir salgın olduğunu ve belirtilerinin de kusma , ishal , yüksek ateş , karın ağrısı olduğunu söyledi. virüs kaynaklıymış. eğer kusmasını engelleyemez ve beslenmesini sağlayamaz isek serum takmak zorunda kalacaklarını ve, çocuklarda damar bulmanın çok zor olduğunu , zapdetmenin de zor olduğunu söyledi. ben tabiki çok korktum. boşu boşuna hırpalanmasını istemiyorum çünkü hiç bir zaman dayanamıyorum. hangi anne dayanabilir ki...

Doktorun önerileri :

- kesinlikle antibiyotiksiz iyileşmesi gerekiyormuş. artık hiç bir doktor zaten antibiyotik önermiyor. Arda hiç antibiyotik almadı zaten.
- kusması için bir ilaç verdi ama zaten ilk gün haricinde öyle şiddetli kusmadı ve ilacı da kullanmadım.
- ateşi çıktıkça ateş düşürücü verilecek dedi. 8 saatte bir verdim ve ateşini kontrol altına aldım.
- sık sık az yemek yiyecek özellikle bol sıvı alacak ( bu çok önemli ) kusmaması için çok az miktarlarda sık aralıklar ile beslenecek.
- eğer bu şekilde besleyemezsek ve kusması şiddetli olarak devam ederse mecbur serum takılacaktı ve bu olmadı şükür çok dikkatli davranarak atlattık galiba.

dün izinliydim ve evdeydim oğlumla ilgilendim. hasta olan insan genelde yorulur yatar benim bildiğim ama bizimki tam aksine hop orda hop burda dolaştı durdu, enerjisi bitmek bilmedi. tabi ilacın etkisi geçene kadar :) geçince yine ağlama krizleri yani.

bu gün yine işteyim. ama sık sık evi arıyorum iyiymiş bu gün biraz daha. aksi gibi 6 ve 7. dişlerimiz de çıkıyor ve bu yüzden de daha bir hırçınız yani.... tez zamanda iyi olur inşallah böcüğüm....

10:31

İLK BİSİKLET VE İLK SAÇ TRAŞIMIZ...





Bu resim geçen haftadan kalma ama koymadan edemedim. Bakıp bakıp gülüyorum bu resme beyefendi büyümüşte gazete de okuyor. Şu tutuşundaki asalete bakın, bu velet var ya çok bilmiş bişey olacak. Beni şimdiden korkutmaya başladı. Konuşma işini de ilerletmeye başladı bu günlerde anlaşılabilir kelimelerin dışında bir de kelime yuvarlayarak kurduğu cümleler var ki akla zarar. Mesela bir çocuk oyunu vardır bilirsiniz. "otobüs, taksi , kamyon, jip bi bip diye en son buruna dokunulur" bunu ben ona yaptığım zaman hemen arkasından o başlıyor. "obubu, tappi, tuppi, kupyo, biiiip " öyle komik yapıyor ki... Söyleyebildiği kelimelerden aklıma gelenleri yazayım mesela.

anne il başta tabiki : ) hem de net ve gür bir sesle

epe : efe kardeşimin ismi ( dayısına epe diyor kendisi )

baba : baba

mama

dedi: kedi

ovovo: köpek

cici ( sevdiği her şey )

anneeenne: anneanne

pittiiiii: bitti ( mesela sütünü içip bitirince biberonu elime verince söylüyor. bazen de bişeyi yapmamı istemiyorsa bitmesini istiyorsa söylüyor )

abba: abla ( dışarıda gördüğü kız çocuklarının arkasından bağırıyor )

attaaa: atta tabiki dışarı sevdası yüzünden.

ver : net olarak bişey isteyince söylüyor.

ah : al demek oluyor

ııııaah: yere otururken çıkardığı ses , bu beni öldürüyor zaten

E eee eee: uyumak isteyince söylüyor hatta gidip beşiğini sallıyor uyut beni diye

aaa- ahhh : ı - ıhhh demek oluyor yani bişey istemeyince kafasını iki yana sallayıp bunu söylüyor

hennn buuuu: araba ( bir de dün tam net olmamakla beraber ababa dedi arabayı gösterip yakında net söyler. her gün yeni bi kelime öğreniyor neredeyse. şaşırtıyor beni...


Bu da ilk bisikletimiz şimdilik arkadan itmeli aldım çünkü henüz süremiyor kendisi. ilerde arkasını falan söküp yine kendisi sürebilir diye düşündüm. çok sevdi tepesinden inmiyor evde bile. bayağı oynuyor onunla hatta bazen tepesinde yemek yediği de oluyor : )

Evet sonunda ilk traşımızı olduk. Akşam poz ver oğlum yeni saçlarını çekeyim dedikçe kafasını eğip saçlarını gösterdi o yüzden böyle arkadan çektik yani. Efendi saçlarının arkasını göstermek istedi size yani. saçlarını çok sevdiğimden her tarafını kestirmedim. ( bu arada babamız kesti saçlarımızı) sadece arkaları ve kulak üstlerini ve birazda yenilensin diye uçlarından alarak saçları yenilemiş olduk o kadar.

Bu arada dün attık kendimizi yine otlara çimenlere makineyi evden almaya üşendiğimden resim yok ama Ardanın yüzünde açan güllerden anlayabilirsiniz ne kadar mutlu olduğunu bu alttaki resim pikniğimizden geldikten sonra çekildi.


Bu arada yine pratik yemeklerimden biri olan ve ayrıca çocukların da severek yiyeceği ( yani Arda bayılıyor ) bir yemek eklemek istedim. Çocuklar için hem tavuktan hem de sebzeden almaları gerekenleri karşılamaları açısından iyi bir sebze yemeği.
Ben genelde sebze yemeklerini düdüklü tencerede pişiriyorum, önce tavuk ve taze fasulyeyi domates, az şalça, yağ ve tuz ile pişirdim. sonra tencereyi açıp patatesleri ekledim ve on dakika daha pişirdim. bu kadar pratik ve basit hem de besleyici bir çocuk yemeği. Aynı zamanda biz de yiyoruz tabi...


21:59

HAFTANIN AKTİVİTESİ BAHAR


Haftanın etkinliğine biz de katıldık bu gün ve güzel bir gün geçirdik. Bu gün işten erken çıkmamı fırsat bilerek attık kendimizi sokaklara ve tabiki parkımıza gittik. Arda bayılıyor bu parka ve yeşilliklere . Koştu, çimlerde yuvarlandı, taş toprak topladı, çiçek topladı v.s ... Yine yararlı bir etkinlik oldu bizim için. Hem çok mutlu olduk , hem de yeni şeyler öğrendik. Her hafta sonu genel de ya da akşamları gidiyoruz böyle yeşilliklere ama bu gün biraz daha gördüklerini anladığını keşfettim. Yavaş yavaş dış dünyaya açılmaya başladı. Ben de heyecanla izliyorum oğlumu...
Posted by Picasa

22:08

Z.YAĞLI PATLICAN


Çalışan ve aynı zamanda da evi idare etmek zorunda olan kadınlar hep benim gibi pratik yemeklere yöneliyorlardır herhalde. Kısıtlı zamanda bu çok normaldir heralde. Bazen kendime göre pratik bişeyler yapıyorum , bazen de kulaktan dolma ve ya bir yer de gördüğüm şeyleri. Bu yemekte annemin z.yağlı patlıcanı, imam bayıldı da denilebilir. Annem sadece böyle yapabilirsin diye tavsiye etmişti. Ben de kızartılarak yapılan patlıcan yemekleri ağır geldiğinden bu tarz yapmayı daha çok tercih ediyorum. Tabi kızartmalı olanların da yeri ayrı arada yapmıyor değilim ama yapmamaya çalışıyorum. Çok hafif bir yemek deneyen asla pişman olmaz. Hem de herşey çiğden koyuluyor ve az su ile birlikte pişiyor.
Malzemeler:
- yarım kg'dan biraz fazla patlıcan 4-5 adet küçük.
- 2-3 adet kuru soğan
- 1 adet domates
- 2 adet çarliston biber
- sıvı yağ
- tuz
- biraz nane
- domates salçası 2 yemek kaşığı
Patlıcanlar alaca soyulur ve ortadan ikiye kesilir ve tekrar ikiye bölünür, yani bir patlıcan dörde bölünür.
tencerenin en altına yerleştirilir.
üstüne yarım halka piyazlık doğranmış soğanlar, biber ve domates eklenir.
en son salça sulandırılarak üstüne gezdirilir
üstüne biraz da sıvıyağ gezdirilir
tuzu ve nanesi atılır ve kapağı kapalı suyu kaynayana kadar yüksek sonra kısık ateşte pişirilir.
patlıcanlar yumuşayıp renkleri dönünce yemeğiniz hazır.
hem sağlıklı yağsız, hem de pratik.
PRATİK YEMEK ARAYANLARA TAVSİYE EDERİM.

AFİYET OLSUN!

10:57

GEÇ KALAN BAHAR VE HAYAT !!!




Bahar bu sene geç gelecek gibi görünüyor, bekle bekle canımız çıktı. Hala havaların ısınmaya niyeti yok. Dün akşam artık dayanamadım ve kombiyi açtım. Hem de yüksek bir ayarda ve iliklerime kadar ısındım. Bu günlerde zaten anormal bir üşüme var bende.
Yoğunum yine her zaman olduğu gibi. Resim çekmeye bile vaktim yok, ki zaten bu yüzden de yazı yazamıyorum. Boş boş yazmak hoşuma gitmiyor. Eskilerden biraz resim ekleyeyim dedim. 4 lü resim Arda 8 aylıkken falan. Diğerleri de de zaten pek yeni olmasa da benim yaramazımın her zaman ki halleri . Kumandanın kırmızı düğmesi favorisi. Çünkü oradan kapanıp açıldığının farkında. Uzun süredir yüzüme baka baka "annee" demesinin tadını çıkartıyorum, her ne kadar bazen şaşırıp ben anneme anne deyince, o da anneannesine "annee" dese de. Akşamlarımız bu ara çok eğlenceli ve rahat geçiyor. Dişler de çıktıktan sonra uslandı iyice. Bayılıyorum onunla zaman geçirmey oynamaya zıplamaya.
Beni son derece dinlendiriyor onun peşinden koşmak bile. "BAHAR" etkinliğine de daha katılamadık inşallah hava bu akşam bozuk olmaz da bu akşam atarız kendimizi dışarılara oğlum ile.
Günlerin hızına yetişemiyorum yine. O kadar çok şeyi özledim ki. Evde ayaklarımı uzatıp dinlenmeyi, eşimle birlikte çıkıp bir yudum çayımızı içerken bir yandan da sohbet etmeyi, önceden her zaman gittiğimiz çay bahçesine gitmeyi, oğlumla gezip tozmayı, herşeyi ile ilgilenmeyi..... Saymakla bitmez. Belki evde olsam o zaman da çalışmayı özleyeceğim bilemiyorum ki. zor yani her ikisi de. Burası da apayrı benim için, buradan da vazgeçemem heralde ama özlüyorum işte. Elimde değil ki.
Neyse günlerim yoğun ama güzel geçiyor bu günler de. Biraz canım sıkkın dün akşamdan beri. Bir arkadaşım, çok sevdiğim bir arkadaşım işten ayrıldı bu gün. Şu an yaptığım işin inceliklerini ve ayrıntılarını ondan öğrenmiştim. O da başka bir şubemizde benimle aynı işi yapıyordu. Doğum iznine ayrılmıştı aynı benim gibi. Çıkışını vermişler doğum izni bitipte döndüğü gün. Yerine bakacak birini almışlardı. Benim yerime de biri alınmışt fakat 3 kişi girip çıkmış ben doğum iznin de iken. Belki kalan olsaydı benim de çıkışımı verirlerdi diye düşündüm şimdi. Çok üzüldüm ya, çok farklı bir insandı işine de herkesten çok sahip çıkan ve işyeri çıkarlarını kendinden önce gözeten biriydi. Şimdi anladım ki özel sektör de çalışınca asla ama asla bu işe bel bağlayıpta olmadık işlere kalkışmayacaksın. Bir anda kendini kapı önünde buluveriyorsun. Hem de herşeyi kılıfına uyduruyorlar. Tabiki yine görüşeceğiz ama iş ortamında onunla birlikte çalışmayı çok isterdim.
Akşam inşallah yeni resimler ve bahar etkinliği ile ilgili bişeyler yazacağım...

21:37

KOLAY , ÇOK KOLAY YARIM SAATLİK BİR PASTA!

Resimdeki tarih yine yanlış, alıştınız zaten bana neyse artık söylemesem de olur tahmin edersiniz ama neyse ... Bendeniz yine makinenin tarihini ayarlamayı unutmuşum ya da üşenmişim hatırlamıyorum. Dün akşam yarım saatte bir pasta çıkartmam gerekiyordu ortaya ve ben de bu pastayı uydurdum. Bi baktım ki yarım saat sonra yenilmeye hazır bir pasta olmuş. Bütün halini dün akşam aceleden çekemedim fakat. Bu akşam ilk işim kalandan bir dilim fotoğraflamak oldu. Kurtarıcı bir pasta olarak aklınızın bir köşesinde bulunsun.

HAZIR KEK PASTASI
Malzemeler:
- 1 adet baton kakaolu kek ( eğer kremayı kakaolu yapacak iseniz beyaz kek de kullanabilirsiniz)
- yarım litre süt
- bir adet beyaz pasta kreması ve ya herhangi bir beyaz hazır tatlı ve ya beyaz bir krem şanti ( tercihe ve yaratıcılığa kalmış )
- üstünü süslemek için herhangi bir meyve ( ben çilek kullandım )
Yapılışı :
- baton keki ince ince dilimler halinde dilimleyin
- sonra bir sıra kek bir sıra krema şeklinde dizin
- en son katı üzerine de sürdükten sonra üstünü süsleyin. bu kadar basit ve pratik. yapımı 15 soğuması 15 dk. yemesi ise 5 dk he heh : ))))

21:24

AKTİVİTE - 1 ( SU )



Çocukların en çok sevdiği şeydir su. Yani Ardanın öyle. Sonunda biraz geçte olsa biz de katılmayı başardık sevgili Esra'nın başlatmış olduğu aktiviteye ( Büyüyorum,eğleniyorum,öğreniyorum ). Bu gün Arda park diye tutturunca eve gelince de ıslanmak gerekti ve ben de zaten bu gün su aktivitemizi gerçekleştirmek istiyordum ve ikimizin de istediği oldu. Bayıldı Arda bu aktiviteye. İlk önce küvetimize suyumuzu doldurduk ve içine attığımız hafif sünger topların suyun yüzeyine nasıl çıktığını görmesini sağladım. Arda suyun dibine sokmaya çalıştıkça toplar da tabiki ısrarla suyun yüzeyine çıktı. Sudan çıkartıp çıkartıp yine suya attı ve tabiki eğlendi. Daha sonra da kendi de girince suyun içine kovanın ve küvetin içindeki sular ile kendi deyimi ile "çip çip" oynadı.

Daha sonraki aktivitemiz ise balonun içine su doldurup ağır-hafif, dolu-boş kavramlarını öğretmek oldu. Henüz bunu öğrenmek için küçükte olsa balonları havaya fırlatmak, sıkmak sureti ile patlatıp su içinde kalmak ve balonları birbirine vurarak oynamak ile yetindi ve bunlar onu çok eğlendirdi. En azından ağır olanın içinde su olduğunu patlatarak görmüş ve dersini almış oldu : ) Biz çok eğlendik. Sıradaki aktivitemizi bekliyoruz.
Posted by Picasa