12:50

VAY BAŞIMA GELENLER : ))))

Bir süredir içimden yazmak gelmeyince yine yazacak şeyler birikti. Hareketli günler geçirdim yine. Bazen komik, bazen yoğun, bazen acıklı : ))))) Anlatmaya nereden başlayacağımı bilemiyorum. Ama bi yerden başlamak lazım. Yoksa unutacağım.
Oğlum vukuatlara başladı yavaş yavaş. Ben de şaşırmaya devam ediyorum. Bir hafta kadar öncesinde işten eve döndüğümde annemin anlattığı şey ile hayretler içinde kaldım. Benim akıllı oğlum oyuncaklarından sıkılmış ve bir bir 5. katta oturan annemin camından aşağıya atmış. Üstelik mutfak camından ve annem orada iş yaparken ve arada dönüp ne yapıyor diye ona baktığı sıralarda. Oynuyormuş gibi yapıp bi yandan da annemi kontrol edip tek tek göndermiş aşağıya. Annem anlamamış içeri gidip oturmuşlar. Sonra bir ara aşağıya baktıkları sırada bir de ne görsünler Arda'nın arabaları ve legolarıyla aşağıda çocuklar oyun oynuyor. Tabi 5. kattan düşüpte sağlam kalanlarıyla : ) ) Şaşırdım kaldım annem anlatınca. Heralde benim küçük kardeşime çekmiş. Hani şu Arda'nın tabiri ile Epe olan , asıl ismi Efe olan çocuk. Onun da böyle çok vukuatı var. Mesela yemek istemediği dolmaları tek tek camdan aşağı göndemek gibi, sıkıldığı ve uzayan saçlarını camdan eğilip kesmek gibi falan... çok masum şeyler yaaa...
Alın şimdi size bir vukuat daha bunun resimlerini akşam ekleyeceğim. Evde çünkü... Hafta sonu misafirlerim vardı ve oturmuş sohbet ediyorduk. Uykusu geldi esnemeye başladı akşam üstü Arda ve ben de biraz dinlensin diye yatırayım dedim. Yoksa huysuzlanıp daha yaramazlaşıyor. Her zaman gece falan da yaptığım şeydir yatırıp beşiğine, kapısını da ses gelmesin diye çektim ve çıktım odasından. Sohbete devam ettik. Hiç ses yok tabi benim oğlumda. Aradan 10-15 dk geçti. Ben de uyudu sandım. Uyuyacağını ummuyordum aslında biraz dinlensin diye yatırmıştım. Bir de baktım. Ağzında emziğiyle çıktı geldi. Şok oldum. Kapı kapalı, eee beşiğinde kenarlarında korumaları var. Bu çocuk nasıl oldu da çıktı geldi diye. Bir de odaya gittim ki ne göreyim. Beşiğin yan tarafındaki hafif esnek olan çıtalar tek tek itina ile sökülmüş ve önü komple açılmış. Oradan inilmiş ve kapı da ( oldukça sert ve yüksek kolu olan ) açılmak sureti ile yanımıza gelinmiş. Olay bundan ibaret abartısız o gün her aklıma geldiğinde nerede olursam olayım kahkahalarla gülüyorum.
Bir maceramız daha var düştüüük... Arda ve ben birlikte yani.. Ha ha ha ha ha ha ... Çok komik gülebilirsiniz... Kucağımda yokuş aşağı iniyorduk, yürümesi için bıraktığımda kendi inmek istiyor ben de mecbur kucağımda indiriyorum annemden inerken. Ayağımın altında küçük bir fayans parçası kaygan tarafı yere dönük olarak. Bir bastım ve sol bacağım altımda kalmak sureti ile yere oturmak zorunda kaldım, Arda'yı korumak ve düşürmemek için. Böyle durumlarda insan kendini bi anda yerde bulur ya işte öyle oldu. Bi baktım yerdeyim ve bacağım sıyrılmış. İki gündür de incinmeden dolayı bi şişlik var ve hafif ağrı yapıyor. Ucuz atlattık ama yine de. Yüz üstü falan düşüp yuvarlanabilirdik. Yokuş aşağı bayağı dik olduğundan çok tehlikeli.
İşte böyle, hayat aynı hızıyla devam ediyor...
Maceralarımız devam edecek............

09:42

SAKİN VE SESSİZ BİR GÜN .......


Yazacak şey çok aslında ama toparlamak biraz zor çünkü kafam biraz dağınık bu gün. Baş ağrısı var anlam veremediğim. Hani bazı günler insan hiç yatmamış hatta hiç uyumamış gibi kalkar yatağından... İşte bu gün biraz öyleyim. Dinlenemedi sanki vücudum. Dün biraz fazla dolaştık heralde ondan ehliyet için başvuracağım, evraklarımı hazırladım, sırasıyla banka, hastane, adliye, muhtarlık, fotoğrafçı v.s dolaşınca biraz yoruldum doğal olarak. Ama ehliyeti alınca bu yorgunluğuma değer herhalde. Hayatım biraz daha kolaylaşır belki kim bilir.
Arda yine en komik ve en uslu günlerinden birindeydi dün, resim yeni değil ama bu ara resim çekmeye vaktim olmadığından boş kalmasın diye ekledim. Şeftali yiyor o arada tabi parmağı da araya karışmış, biraz da onu yiyeyim bakalım nasılmış demiş. Ne yerse yesin parmağında elinde asla artık bırakmaz benim oğlum yalar parmağında ne varsa : ) hatta bazen yere düşen bir parçayı bile israf olmasın diye alıp tekrar ağzına koyar : ))))
Senelik iznimi kullanmak istiyorum artık ama herhalde temmuz sonuna doğru kullanacağım. Yoruldum artık biraz tatile ihtiyacım var. İş, iş, iş nereye kadar bilmiyorum ama bakalım gittiği yere kadar gidiyoruz. Çalışmadan acaba yapabilir miyim diye düşünüyrum bazen ama ne mümkün hiç sanmıyorum, alışmış bir kere bünye. Evde kaldığım günler asalaklar gibi oluyorum. Bu şekilde oğluma da daha verimli olduğumu düşünüyorum, az ama verimli vakit geçiriyoruz. Bazen çok yoruluyorum ama yine de diyorum ya ben çalışmadan yapamam evde bile olsam illaki bişeyler üretmem lazım.
Yine bir hafta sonu geldi, inşallah bol aktiviteli ve hareketli bir hafta sonu geçiririz.....

11:21

BİZDEN HABERLER : )

Hastalık uçtu gitti. İki-üç gün ateşlenme ishal ve kusma dan sonra iyileşti bitanem. Hala iştahı yok gibi fakat yine de şükrediyorum. İyi olsun da varsın iştahı az olsun zamanla o da düzelir.

Bu ara yine yoğun günler geçirdim ama biraz hafifledim gibi bu gün. Evde yapmam gereken çoğu işleri yaptım sayılır hafta sonu. Bu hafta sonum bayağı verimliydi yani. Koltukları yıkadım, perdeleri
yıkadım, dip köşe temizlik yaptım şimdi sadece halılarım kaldı yıkanacak. Onları da bu hafta sonu halledeceğim. Ondan sonra yaza bomba gibi hazırım.

Yukarıdaki resimler ve yandaki resim Arda hastalanmadan önce hafta sonu pikniğimizden kalma, salıncak kurduk yerlerde çok fazla gezip bizi hep peşinden koşturdu. En sonunda bir salıncak kuralım da hem dinlensin hem de biz biraz oturup dinlenelim diye. Fakat resimlere bakıpta aldanmayın en fazla 10 dk kadar oturdu salıncakta ama çok keyifliydi. Bu piknik sonrası da zaten hastalandı , o gün kaptı ne kaptıysa kumlarla falan çok oynadı neyse sonuçta kapacağı varmış kaptı ve iyileşti, bir kez daha bağışıklık kazanmış oldu. Bu Ardanın su çiçeğinden sonra ilk ateşli hastalığıydı.

Bu resimleri de iyileştikten sonra yani bu hafta sonu çektik. Hafta sonu kahvaltısı benim için çok önemli bütün bir haftanın yorgunluğunu atmak istiyorum fakat Arda ile birlikte ne mümkün. ne varsa almak istedi önüne ve çatalla yemeye çalıştı. Tab ben de onunla uğraşırken hiç bişey yiyemedim. Ama bayılıyorum bu hallerine.

Dünya kadar oyuncak dursun önünde o yine gidip kumanda, televizyon, mandal, su damacanası gibi olmayacak şeyler ile oynuyor alttaki resim de en güzel kanıtı.

Bu arada kelime dağarcığı oldukça genişlemeye başladı. Dün mesela annem 1,2,3,4,5,6 diye sayarken annem durunca "altı" dedi ve gülmekten öldük. Yanlış mı duyduk acaba diye bidaha söylettik ama ciddi,ciddi 6 dedi adam ya...

Bir de üfffflemeyi öğrenmiş annemden yine. Ben kızdığım zaman geçen gün yüzüme baka baka " anne üfff üfff " dedi yine şok oldum. Kızdığım zaman elime bişeyler verip beni sakinleştirmeye çalışması da cabası. Bayılıyorum ben bu çocuğa...


Büyüyünce de inşallah böyle sevimli ve duyarlı bir çocuk olursun oğlum...

10:39

PORSELEN DEMLİK ÇAY SAATİ ETKİNLİĞİ - 24


Keyifli Mutfak Tuğba'nın ev sahipliği yaptığı etkinlik benim katıldığım ilk etkinlik olacak, yoğun iş ortamı ve ev, çocuk v.s derken ancak fırsat bulup ekleyebiliyorum tarifi. Bir tarif ile değişik şekillerde farklı börekler yaptım. geçelim tarife.
KIYMALI VE PATATESLİ SARMA BÖREK

MALZEMELER:

- 1 kg yufka

- 3-4 orta boy patates

- 200 gr kıyma

- 1 adet kuru soğan

- yarım yemek kaşığı salça-

- biraz maydanoz

- 1 su bardağı süt

- 1 çay bardağı sıvı yağ

- istenilen baharatlar ve tuz

- üstüne sürmek için bir yumurta

- çörekotu

HAZIRLANIŞI:

- Gül böreği şeklinde hazırladıklarım için yufka dörde bölünür içine süt ve yağlı karışımdan 1-2 kaşık eklenerek yufka üzerine yayılır. iç malzemesi koyularak rulo şeklinde sarılır ve yuvarlak olarak spiral şekilde sarılarak tepsiye dizilir.

- yine aynı işlem uygulanarak sigara böreği şeklinde sarılabilir.

- resimde görülen değişik şekillerde yapılabilir.

- resimde görünmeyen bir şekilde daha yaptım. bir yufka içine yağ ve süt karışımından yaydım ve iç malzemesini koyarak bütün olarak rulo yaptım. ortadan başlayarak birbiri ardına sardım ve tam bir tepsisini sarma börek şeklinde yaptım. yani bir seferde bir sürü şekillerde börekleriniz oluyor ve bu da sunum açısından oldukça iyi oluyor.

- en son üzerine yumurta sürüp çörekotunu serperek fırına veriyoruz.

AFİYET OLSUN...