14:26

PAYLAŞMAK İSTEDİM : )

Uygun fiyata ve çok eğitici bir sürü ahşap oyuncak var bu sitede ... Bayıldım, şimdilik birşey almayacağım olanlar yeterli fakat en kısa zamanda bir kaç şey almak için unutmayayım hem de paylaşayım istedim...

11:21

YAĞMUR....


Hani yağmur genelde İstanbul'u felç eder ya, dün yağan yağmur da benim hayatımı felç etti resmen .... Yağsın tabiki fakat zamanı var kardeşim, bu kadar da hazırlıksız yakalatmasın kendine...
Dün uzun zamandan sonra gideyim de kendime kışlık bişeyler alayım dedim, hem de her zaman alışveriş yaptığım mağazada 4 al 3 öde kampanyası varken faydalanayım istedim. İstemez olaydım, bindim arabaya çıktım yola... Hava gayet güzeldi mağazaya girdim başladım gezinmeye, denemeye v.s.. bir saat kadar mağazada kaldım çıktığımda hiç beklemediğim bişeyle karşılaştım, gök delinirmişçesine yağıyor. Park yeri olmadığından da arabayı biraz uzakta bırakmıştım, şemsiye yok mont arabada... Hadi bakalım arabaya gidene kadar ıslandım. Bir de o arabanın camlarını delecekmiş gibi yağan yağmurda araba kullanmalk zorunda kaldım, ne arka görünüyor ne yanlar... Düşünün işte, normalde öyle havalarda pek çıkmamaya özen gösteriyorum. Sonra neyse zor bela eve vardım. Annemle konuşurken kardeşime bişeyler almak istiyorum bayram için neye ihtiyacı var diye montu yok küçük geliyor eskisi, okula montsuz gidiyor kaç gündür bi türlü alamadım beğeneceğimiz bişey bulamadım, karar veremedim dedi. Çıktık yola kardeşimle Arda yı annemle bıraktık. Yağmur hafiflemişti biz çıkarken tam kontağı çevirdim haydaaaa tekrar camları delmeye başlamaz mı? Çıkmış bulunduk bir kere, bir de ara ara istediğimiz gibi bişey bulamadık bir türlü yakınlarda... Bende de bir inat var ki almaya çıktıysam onu almadan eve dönemem, neyse en az 5-6 yer gezdik ( yağmurda arabadan inip mağazalara bile yürümek çok zordu tabi yerler su birikintisi, yukardan mübarek sicim gibi yağıyor, şemsiye de kırıldı ) neyse zar zor ama en sonunda istediğimiz gibi bişey bulduk fakat bittik tabi. Sonra hemen oğluşumu aldım ve evin yolunu tuttum, sıcacık süt ısıttım Arda' nınkine bal da koydum ( balı ancak sütle karıştırınca verebiliyorum ) ana oğul içtik ve sıcacık yattık....
Ah yağmur beni çok yordun sen dün, ama yağ sakın durma suya hasret bırakma bizi ......

15:47

EMZİK BİTTTİİİİİİİ....

Bir hafta bile olmadan daha emzik olayımız bitti çok şükür. Çok da zor bişey değilmiş aslında sadece biraz uyumaya direndi bir kaç gün ve sonuçta unuttu artık gayet rahat eski düzen uyuyor. Emziği bıraktı bırakalı söyleyemediği hiç bir kelime kalmadı bir hafta da resmen dili çözüldü, diyordu herkes emzik emen çocuk geç konuşur diye gerçekten denk mi geldi bilmiyorum ama "kombi ve makine" dahil olmak üzere kelime haznesi oldukça genişledi. Ne alakaysa akşam eve gider gitmez anne bak kombi diye kombiyi gösteriyor bana. Başından beri hep bir elektronik merakı var zaten ondan olsa gerek diyorum ama ne bileyim... Bir de çok komik benim oğlum uykusunda sayıklamaya başladı rüya gördü galiba, sabah uyandım her zaman ki saatte yatakta dönüp keyif yaparken bir de baktım Arda nın odasından " makine makine makine " diye sesler geliyor. Sesli makineleri pek sevmez oğlum mesela elektrik süpürgesi gibi herhalde bir makine kovalıyordu rüyasında. Ben önce uyandı zannettim çünkü o kadar netti ki odadan gelen ses belki tekrar uyur diye bakmadım ama zaten hiç uyanmamıştı ki : )))
Bu ara bir de okul merakı başladı, ne olduğunu bilmiyor belki ama lego çantasını takıyor srtına okul okul deyip duruyor. Okula gidecekmiş muzur oğlum...
Bu da asla verme taraftarı olmadığım bir şeyi ilk kez verdiğim gün ( danone , markette dolaşırken gördü istedi kıyamadım ve arada bir olur deyip aldım, zira hergün bunlarla çocuk besleyenlere çok kızıyorum ) Arda nın sevinci ve kendi kendine ( kendi deyimiyle kemdim ) yediği anların resimleri, öyle güzel yiyor ki yarısı yere yarısı göğe... Burnu bile yemiş baksanıza...
Keyif adamı demiştim ya mekanımız koltuk akşamları ana oğul uzanıp günün yorgunluğunu atıyoruz...

Temizlik ruhunda var bu çocuğun eline paspas ya da süpürge almayagör, hemen kapıveriyor... Hafta sonu masadaki tuzlukla oynarken kaşla göz arasında kırdı. Elektrik süpürgesini de hiç hazetmediğinden saplı süpürge ile toplayayım camları dedim ama benim toplamam zar zor fırsat verdi, dur oğlum işim bitince vericem diye diye süpürdüm, kapıda öyle beni bekledi, en sonunda amacına ulaştı ve annesine yardım etti. Tabi camlar çoktan ortadan kalkmıştı.... : )))
Posted by Picasa

12:02

EMZİK BİZİ BIRAK LÜTFEN


Arda sadece uykuya geçerken emzik kullandı doğduğundan bu güne kadar... Uzun zamandır bıraktırmayı düşünüyordum ve hatta bir yaşından beri bir kaç denemem oldu fakat her seferinde üzülüp ağladığı için bıraktırmaktan vazgeçip verdim tekrar ( aynı gün içinde ). Biraz daha ertelemiştim ki oğlum aynen emmeyi de kendi isteğiyle bıraktığı gibi sinyal verdi bana. Unutkanlığım hat safhada bu günlerde , Ardayı yatağına yatırdım 2 gün önce üstünü örttüm ve her zaman olduğu gibi ışığı kapatıp odadan çıktım ve çıktıktan yarım saat sonra emziğini vermediğimi ve Arda nın uyuduğunu fark ettim, çok şaşırdım oysa daha önce de unutmuşluklarım vardı ama hep emziiiii diye arkamdan bağırıp hatırlatırdı oğluşum. Neyse o gün emziksiz uyudu ertesi gün öğle uykusunda annem de vermeden uyutmuş, biraz kısa uyumuş ama olsun alışır elbet dedik. Dün gece ise çok üzüldüm, çok üzdü beni o da üzüldü ama bir gün yapabildiysek bırakıp tekrar almamalıyız diye vermedim, yatırdım sanki elinden oyuncağı alınmış gibi nasıl içli anne diyor nasıl ağlıyor hiçkıra hıçkıra ağlıyor odadan çıkınca anlatamam, ben de ne yaptım önce biraz beşiğinde salladım ( oysaki hiç sallanmak istemez ) , sonra baktım yine içli içli ağlıyor dayanamadım aldım biraz da ayağımda salladım yine de uyumasını beklemedim baktım ki gözler gidiyor ama ısrarla açıyor hadi oğlum canım oğlum diyerek tekrar yatağına yatırdım ve nihayet uyudu. Umduğum kadar da zor olmadı 2. gün ama içli ağlaması çok üzdü beni. Sanki benim bir şeyimi almışlar gibi üzüldüm. Ne yapalım alışacak mecbur. Daha ne kadar emebilirdi ki askerde mi bırakacaktı... Eşime sorarsan bırak emsin diyor ( ha ha ha çok komik ) : ) =) Bakalım annem ne yaptı bu gün ve akşam ne yapacağız .......

10:44

N'OLDU BANA YAHU !


Bu ara şaşılacak kadar iyi hissediyorum kendimi, enerji doluyum... İşle ilgili hala pürüzler var oysa ki ama takmıyorum. Neden ? Çünkü değmez benim ve ailemin sağlığı en önemlisi biliyorum. Herkes iyi çok şükür etrafımda bakıyorum eşim, oğlum, annem ve kardeşlerim çok iyi.. Öyleyse neden üzgünsün diyorum kendi kendime para kazanılr, iş bulunur ama ya sevdiklerin... Onlar hayatındalar ve şu an hepsi çok sağlıklı ve iyiler, o zaman ben de iyiyim dimi ya....
İş miş ohhhhh salla gitsin! ( tabiki salla gitsin derken işlerimi yürütmek zorundayım ama benim insiyatifim dışında gelişen şeyleri takmıyorum pek )
Arda yine dün yeni yeni şeyler öğrenmiş , her gün eve gidip yeni bişeyler yaptığını ve söylediğini duyunca daha da mutlu oluyorum, annem sanki bir eğitmenmiş gibi her gün yeni şeyler öğretiyor. Üstelik ben bunları sadece kendim öğretebilirim sanıyordum oysaki bilmediğim belki de unuttuğum bişey vardı. Annem tam 3 çocuk büyütmüş ve ben de onun büyüttüğü çocuklardan biriyim!!! Neyse dün eve bi gittim bizimki başladı konuşmaya, söyledikleri:
- MAAVİİ
- SAĞI ( SARI )
- YEŞİİİ ( YEŞİL ) RENKLERİ ÖĞRENMİŞLER LEGOLARLA RENK OYUNU OYNAMIŞLAR, AYIRIP HEPSİNİN RENKLERİNİ ÖĞRETMİŞ ANNEM. KIRMIZI DA VAR TABİ AMA NİYEYSE BENİM OĞLUM NEYİ SÖYLEMEK HOŞUNA GİDERSE ONU SÖYLÜYOR. KIRMIZIYI İÇİNDEN SÖYLÜYOR GENELDE : )))
TEK TEK BERABER ONA KADAR SAYABİLİYORUZ ARTIK. BAŞLIYORUZ ÖNCE BEN SÖYLÜYORUM ARKASINDAN ARDA.
BİR,İKİ,ÜÇ,DÖRT,BEŞ,ALTI,YEDİ,SEKİZ ( SONRA BEN DOKUZ DİYORUM ARDA SEKİZ, BEN DOKUZ ARDA SEKİZ,BEN DOKUZ ARDA SEKİZ EN AZ YİRMİ KERE TEKRAR ETTİM YOK SEKİZİ ÇOK SEVMİŞ İLLAKİ SEKİZ DİYECEK, OYUN OYNUYOR BENİMLE, NEYSE EN SONUNDA BAŞARDIK DOKUZ VE OOON ) TAM ONA KADAR SAYABİLİYOR HEM DE NET SÖYLÜYOR HEPSİNİ. YİNE BAYILDIM : ))
Bir kaç kere evlerde okunulan kuranlara gitmişler, komşular toplanıp yaparlar ya.. Dün elinde bitane masa örtüsü vardı tül gibi ince başörtüsüne benziyor, onu kafasına koyup "Amin" demesinmi o anda koptuk annemle. Sen öğrettin mi diyorum anneme yok diyor eeee ben de öğretmedim görmüş orada işte başlarını örtüp amin denildiğini...
Böyle işte her günümüz dopdolu ve sevimli akşmı iple çekiyorum yine... Geleceğim böcüğüm bekle beni az kaldı : )))) 5-6 saat şunun şurasında dimi...

11:18

KEYİF ADAMI...

Bu aralar iyice keyif düşkünü oldu benim oğlum, kucakta keyif yapmalar , sarılıp koklaşmalar , yatıp koltuğa dinlenmeler falan sıkça görülen durumlar evimizde... Akşamları iple çekiyorum gidip oğluşumla keyif yapalım diye. Çok keyif alıyorum tazeleniyorum onunla oynarken, konuşurken ( evet hem de artık sorduklarıma cevap alarak ) , sarılışırken... Tüm yorgunluğum gidiyor resmen. Havalarda soğudu eve tıkılıp kalıyoruz ama evi daha eğlenceli hale getiriyoruz koltuk aralarına çadırlar yapıyoruz mesela , saklambaç oynuyoruz, top oynuyoruz , hamur aktivitemizi gerçekleştiriyoruz, meyve yiyoruz beraber mandalinasını özellikle ( kemdim diyerek ) kendi soyuyor ve yiyor.. Tam bir nar düşkünü bu arada yumurcağım. Nar nar diye dolaşıyor ortalıkta hatta bazen dolabın önüne tünüyor ve alana kadar da uğraşıyor, bayılıyorum o hallerine.
Bu ara araba düşkünlüğü daha da arttı, her zaman market bakkal v.s yerlere gidince illaki bişey tutturmazdı hatta eline verdiğimle yetinirdi ve ya hiç bişey almasak bile asla itiraz etmezdi ama dün annemle markete gittik mesela büyük bir araba gördük, kırmızı ama kenarı kırıktı ve tek kalmıştı bak oğlum araba diye gösterdim göstermez olaydım, alınca elinden nasıl iç çeke çeke ağladı bu da arabaları çok sevmesinden kaynaklanıyor herşeye yapmıyor bunu .. Kırık olmasaydı belki alırdım ama kırıktı ve tek kalmıştı mecburen çıkarken dikkatini dağıtıp bırakmasını sağladık.
Bir de bu ara " Nerde " sorusuna takmış durumda , nerde oğlum diye sorduysam eğer bişeyi dolanıp duruyor nerde nerde diye. Koltukların altına eğilip bakıyor bulana kadar nerde diye dolaşıyor.
Hayat biraz yavaşladı sanki bu ara, bu da işle alakalı biliyorum burası zaten bazen duruluyor bazen alabora oluyor, yönetim değişikliklerinde hep böyle oluyor, çok gıcık bir durum oluşuyor ama sonra düzeliyor herşey her gelen yeni bişeyler çıkarıyor, 3 sene olmak üzere buradayım hep yaşadım aynı şeyi ve 6 ayda bir de yönetim değişti zaten... Gıda teknikeriyim fakat satış bile yapıyorum yani düşünün. Satışları arttırmamız gerekiyormuş, bananeeee bananeee al bi satışçı dimi ama, ben bu kadar sene sen benim etimden, sütümden, yağımdan herşeyimden faydalan diye okumadım ki... Ben kendi işimi sadece kendi işimi yapıp ona odaklanmak istiyorum. Banane satıştan, buranın satışını arttırmak mı benim görevim yoksa "işletme yönetmeni" diye ünvan vermişsin o zaman ünvanım satışçı olsun ver altıma da bir araba sadece bunu yapayım. Ama her ikisi de olmaz ki benim işlerim ne olacak burayı kim çekip çevirecek oumurlarında mı, kurumsal bir şirket olduğundan saçma sapan şeyler dönüyor işte... Çıkıcam ama tazminat alamam diye bekliyorum, onlar çıkarsın diye ama nerde isteyince olmaz... 3 senem boşuna gitmiş olmasın diye bekliyorum, neyse döktüm içimiz biraz deşarj oldum....
Oğlumun bir gülüşü yetiyor işte bana bunları unutturmaya : ) )

11:03

HAYATA İNAT!!! OĞLUŞUM VE HAMUR AKTİVİTEMİZ






Veda demiştim ama yorumlarıyla beni yalnız bırakmayan arkadaşlarım ve hayatla savaşım sonucunda yine buradayım, benim en büyük düşmanım zamansızlık.. Şu an bile beni bekleyen bir sürü işim var fakat ara verdim ne yapalım biraz da onlar beklesin değil mi? Ara ara da olsa yazmaya karar verdim....
Arda büyüdü hem de çok, inanamıyorum hayatın bu kadar çabuk geçtiğine 20 ayı bitti ve 2 yaşına sadece 4 ay kaldı. Her istediğini kah tam olarak kah yarım yamalakta olsa anlatabiliyor artık.. Bakar mısın diyecek mesela " baakaszın" diyor çok komik ya..
Artık cumartesi günleri mümkün olduğunca oğlumu da getirmeye çalışıyorum yanımda işe ve iki günümüz birlikte olunca o kadar mutlu oluyor ki görülmeye değer yani... Bu gün ne yazık ki yine ben işte oğlum evde. Hafta sonu bana sarıla sarıla bitiremedi içindeki özlemi.. Her dakika kucak kucağa gezdik, yattık , yuvarlandık. Çok iyi geldi bana bu hafta sonu yani : ) )
Geçtiğimiz haftalarda oyun hamuru yaptım Arda ya . Öyle zevkle oynadı ki ben bile bir ara öyle dalmışımki onunla oynamaya başlayalı 1 saati geçtiğini fark edemedim. Gıda boyası ile yaptım hamuru. Sarı, yeşil ve kırmızı ( biraz ellerim boyandı yaparken ama olsun ) eldiven ile yapmak belki daha mantıklı olabilir. Normal su ve un ile hamur yoğurdum ve içine gıda boyası kattım çok az ama. Çok eğlendik çocuklar çok seviyor hamur ile oynamayı bayıldı benim minişim.
Ara ara kısa kısa yazabilmek dileğiyle.
He bir de bu ara Arda bir çizgi filme takmış durumda çok seviyor hatta saatlerini de ezberledi aç diyor başlamnasına yakın. Ama güzel ve eğitici ben sevdim yani tavsiye ederim. Gece bahçesi, uyku saatlerinde oynuyor ve en sonunda bütün hepsi uyuyorlar uykuya teşvik için de iyi oluyor yani... 12:30 öğle saatinde ve 20:30 akşam saatinde 2 kere oynuyor. TRT çocuk kanalında..

Posted by Picasa