16:33

İMDAAAAT DİYORUM ARTIK NE DİYİM!

Uzun bir ara verdim yine ne yapayım.... Kendimde değilim, sebep mi? Sebep ya dimi bi sebebi var çünkü ben ben değilim 10 gündür! Arda da Arda değil. Nasıl oldu anlamadım ama benim oğlum küçük bir canavara dönüştü. 2 seneye yakındır içinde taşıdığı canavarı çıkardı galiba ortaya. Olamaz diyorum bu benim oğlum olamaz nasıl oldu da böyle oldu... Uykuya dalma sorunumuz çığ gibi büyüdüüüüüü.... Ve bu çocuk daha 10 gün öncesine kadar yatağında kendi kendine uyuyan bir çocuktu. Anlatılacak gibi bişey değil yaşamak lazım. Ne yatağında yatıyor ne ayakta sallanmayı kabul ediyor, ne de birlikte yatmayı kabul ediyor yatma lafını duydu mu tepiniyor resmen , yorganı tekmeliyor hacı yatmaz gibi sen yatırıyorsun o kalkıyor.... Ne olur bir çözüm bilen varsa paylaşsın uyku ilacımı versem ne yapsam : ))))
( Bu arada ikinci 4 lü azıları çıkıyor galiba ama ya uzun bir süre daha böyle kalırsa ne yaparım ben ) Hiç iyi değilim dostlar hiç : (((

10:01

Bİ MİYYON , Bİ MİYYON....

Dün akşam iş çıkışı pazara gittik annem, Arda ve ben. Arabasını yanıma almadım zaten pek bişey almayacağım diyerek... Pazarın ortasında koşturdu durdu, bütün tezgahlardaki adamlara yaklaşarak an güzel ses tonuyla " amda, amda, amdasııııı " deyip durdu. Bunu söylerken de nedense en sonunda söylediği amcaya amcası diyor.. Banada bir ara annesi deyip duruyordu ya işte aynen öyle, gerçi şimdi "Annediiim " diyor ve ben mest tabiki. Bütün pazar alışverişi boyunca bizi gülmekten öldüren ise, pazarda bir milyon,bir milyon diye bağıran amcalarla birlikte "bi miyyon , bi miyyon " diye bağırması oldu, ama avazı çıktığı kadar. Onlar ne derse Arda da tekrar etti durdu,papağan benim oğlum bu ara.
İşyerindeyim , yapmam gereken bir sürü şey var ama sallayarak yapıyorum bu ara, evime daha çok vakit ayırmaya başladım bu günlerde. Uzun bir süredir aynı yemekler etrafında döndüğümü çevirip çevirip yaptığımı fark ettim ve yaprak sarma yaptım dün mesela. Beni yemek yapmanın dinlendirdiğini söylemişimdir daha önce ama bu ara atlıyordum bu detayı, evim yemek dolu olunca huzurumda artıyor benim.... Çamaşırım da yok birikmiş, bu ara daha bir huzurluyum sanki ama uzun sürmez biliyorum. EEEE heralde daha şimdiden uzun sürmez dersem beyin yönlendirir tabi... Kötümser kişiliğim ağır basıyor bazen işte. Oğlumla konuştum biraz önce ne yiyorsun diyorum telefonda " seeetin " diyor zeytin yiyormuş zeytin delisi ama ağzında geveleyip suyunu iyice sömürüp posasını geri çıkarıyor, neyse alacağını alıyordur diyorum bende. 21 aylık oldu bu ara da benim böcüğüm... 2 yaşa 3 ay kaldı...

15:16

NELER OLDU NELER ..... SAKAR HÜLYA ANILARI...

Valla ben bile inanamıyorum artık hayatımda olanlara, çalkalana çalkalana gidiyoruz hayırlısı... Aslında anlatacaklarım geçtiğimiz cumartesi gerçekleşti fakat ancak kafamı toplayıp yazabildim. Şok durumlarındaydım bir kaç gündür.
Annem hasta bayramdan beri, stresten sıkıntıdan sanırım vücudunda şişlikler ve alerji tarzı bişeyler çıkmış. Onu kafaya takıyorum bayramdan beri zaten... Hafta sonu Arda yı da alıp yanıma işe gideyim de annem bir cumartesi dinlensin demiştim aslında ama nerden bilebilirdim bunların olacağını. Bilseydim o günün lanetli olduğunu evden bile dışarı çıkmazdım valla. Ne gündü hala aklıma getirmek bile istemiyorum.
Neyse çıktık oğlumla yola kafamda yorgun biraz annem iş stresi falan derken düşüne düşüne gidiyorum yolda. Tam 1 metre genişliğinde şeridi olan bir virajdan geçmem gerekiyor ve arkada da bir gerizekalı taksici çok acelesi var galiba ( ! ) kornaya basıp duruyor. Çocuk var arkada da doğal olarak dikkatli dönüyorum virajı, çok tehlikeli bir yer çünkü
dar olduğu gibi bir de çift yön, geliş gidiş yani. Ve çok işlek bir yok bir anda o daracık virazda karşına kamyonlar hatta tırlar bile çıkabiliyor. Onlar geçerken sana yer kalmıyor yani düşün artık. Neyse tam virajın sonuna geldim düzlüğe çıkmak üzereyim ( bu arada arabanın vitesinde de sorun varmış, ikiden bir türlü üçe atmıyor, sorunlu gün diyorum ya ) daracık yol bir de kaldırım bozuk, 10-15 cm yükseklğinde bir kaldırım ama bozuk... Sıyırmamla jilet gibi kesti lastiği... Çektim sağa, arkada Arda kaldık öyle ... İndim baktım lastik kesilmiş ve inmiş. Lastik değiştiremem, hemen iş yerinden bir arkadaşı aradım geldi 5-10 dk içinde sağolsun ama lastiği değiştiremedi... Neden mi? Arabadaki lastiğin vidalarını açan alet yalama olmuş... Yarım saat kadar uğraştık, Allahtan yanıma Ardanın yemesi için bişeyler almıştım da kahvaltısını yaptı arabada. Beceremedik lastiği değiştirmeyi. Sonra dedim ki yoldan bir araba çevireyim. Onun aletleriyle deneyelim bir de olmadı yine o da uymadı. Ama bu duran arabadaki adam nur yüzlü diye tabir edilen derecede temiz yüzlü yaşlı bir amca. Arabada çocuk olduğunu ve benim ağlamak-
lı olduğumu da gördüğünden midir nedir benden daha çok üzüldü ve hemen bir başka araba durdurdu başka bişeyler denedik, ama inanın ki çok uğraştı her yolu denedi? Siz olsanız bu kadar koşar mıydınız bir insanın yardımına?? Anahtarı uymadı bizim arabaya alıp gider dimi ? Hayır beni öylece bırakmadı sonuna kadar uğraştı. En sonunda bir lastikçi aradı kendi telefonuyla hem de ve lastikçi 10 dk içinde yanımızdaydı. 5 dk için de de lastiği yaptı ve 10 YTL aldı sadece. Kendi arabasıyla geldi lastiği değiştirdi ve sadece 10 YTL aldı.
Bu arada bir de ne yaptı bu akılsız kişilik bilin bakalım, tabi o arada abimin araması ve annemin rahatsız olduğunu eve dönmemi söylemesi de cabası oldu... Arda arkada otururken kapıyı maçıp düşmesin diye onun tarafındaki kapıyı kilitlemiştim. Sonra karşıdaki kapıdan içeri uzanıp eline bir parça daha kek verdim ve arabanın koltuğuna elimdeki anahtarı bir güzel koydum ve kapıyı pat kapattım, bizim güvenlikli arabamızda tak kendini kilitleyiverdi anahtar içerde kalınca... Arda içerde hadi bakalım başımdan aşağıya kaynar suları bırak kaynar asitler boşaldı.... Beni o an kesseler herhalde canım acımzadı o derece uyuştu vücudum. Ne yaptık; Arda biraz anlatmaya çalıştım camın kenarındaki kilidi yukarı kaldırmasını ama oyun sandı ve içerden bana gülerek falan konuşmaya başladı. Korkarsa ben daha da panik olacağımdan bir an önce çözüm bulmalıyım dedim ve arka camı elimle biraz aşağıya doğru indirdim ve bastırmamla içindeki tırnağı kırdım ve kapıyı açtım. Fakat bu seferde cam açık kaldı. 1-2 cm. Nasıl rahatladım anlatamam. Hep tvlerde izlerdim arabada kilitli kalan çocukları. Düşündükçe nefesim kesiliyor. Ya camı açamasaydık ne olurdu. Valla diyorum ki ben o korku ile camı bile kırardım herhalde Arda ağlamaya başlasaydı. Şaşılacak kadar sakindi benim oğlum o gün lastik yapıldı , içerde kaldı falan bir saatten fazla arabanın arka koltuğunda oturdu. Şaşırdım.
Felaket bir gündü. Sonra eve döndüm anneme baktım iyiydi Arda yı tekrar anneme bırakıp işe döndüm, arabayı yaptırması için arabadan anlayan bir arkadaşa verdim. Yaptırıp pırıl pırıl bana geri getirdi sağolsun. Sadece lastik değişti ve camın tırnağı değişti. O gün akşama kadar sadece bir şeyi düşündüm. Ben o gün bir arkadaşıma gidecektim araba ile biraz uzak bir mesafe acaba oraya gitmemem mi gerekiyordu tek başıma Arda ile. Belki o yol başımıza daha fazla dert açacaktı..... Ve bir de o amcayı düşündüm nasıl oldu da o kadar arabanın içinde ona rastladım diye... " Hani kul sıkışmayınca hızır yetişmezmiş ya " ? ? Acaba mı? dedim tüm gün ..... Sana çok şükür Allah'ım.
Bu arada üstteki resimler Arda nın kendi çekimleri bu ara makineyi ne zaman elime alsam haykırarak istiyor vermezsem deliriyor ve en sonunda bu eserler çıkıyor ortaya.

Posted by Picasa

11:16

EVMİZE GEEEDİK ....

Arda'nın bu ara favori cümlelerinden biri de bu. Evmize geediik ! Nereye gidersek gidelim arabayla eve yaklaştığımızda nasıl anlıyorsa hava karanlıkta olsa başlıyor bunu söylemeye sevine sevine. Bayıldım yine dün bu konuşmalarına. Bu gün hüzün çöktü yine içime işteyim ama aklım ve kalbim yine oğlumda kaldı. Bayramı dolu dolu geçirdik oğlumla kucak kucağa can cana.... Ama sonu yine ayrılık, neden bu kadar vicdan muhasebesi yapmaya başladım içimde anlamıyorum. Sabahları uyandığında beni " annesi,annesi" diye kısık bir sesle çağırması kulaklarımda çınlıyor yine. Bu sabah beni göremeyince ne yaptı acaba diyorum yine kendi kendime. Bir an önce kaçıp oğluma gitmek istiyorum yine. Uzun tatilsiz bir dönem var yine önümüzde hep bayram tatillerini bekliyordum onlar da bitti, hadi bakalım başka tatil de yok.
Güzel şeylere dönelim, he bu arada bayramda arabamız da bize kelek yaptı akünün ömrü bitmiş aküyü taktırana kadar minibüslerle dolaştık. Dün Cevahire gittik, ama felaket kalabalıktı nefes almaya bile yer yokyu diyebilirim. Yemek yemeye bile yer bulamadık diyebilirim. Neyseki bazı yerleri sakindi de oraları dolaştık. Koçtaşı gezdik mesela güzel şeyler vardı ben beğendim yani, bir kere daha sakin bir zamanda gideceğim inşallah. Çok gezdik kalabalıkta olsa eğlendik. Ardanın nar keyfine diyecek yoktu. Bardakta nar yiyişini resimleyemedim makinenin pilleri bitti. Tam bir nar hastası benim oğlum. İşte öyle ben yine işte, oğlum yine evde, evde deyince aklıma bişey daha geldi. Buket ( amca kızı )nerde? Ebde, Duygu( diğer amca kızı ) nerde? Ebde.... ( Ben soruyorum o cevap veriyor çokta tatlı söylüyor ebde )

21:43

TATİL YAKLAŞIRKEN!


Bana göre çok uzun olan, ama çabuk geçecek olan bir tatil daha yaklaşıyor... Çok ihtiyacımız var,benimde anneminde tabiki Arda' nında.. Çok yorucu günler geçirdim fakat tatil iyi gelecektir yani öyle umuyorum.
Böcüğüm hergün biraz daha büyümüş geliyor gözüme, fakat aramızda kalsın bu günlerde düz duvara tırmanan,hoplayan zıplayan bir yumurcak oldu. Hızına yetişrmiyorum. 2 yaşına yaklaşırken biraz huy değiştirdi. Buna hazırlıklıydım zaten ama yine de zor oluyor. İtirazlar, ben yaparımlar falan biliyoruz az çok okuduklarımızdan... Yolda yürürken bile elimi tutmak istemiyor. Düz yol olsa bırakayım koşsun ama annemden inerken bayır aşağıya iniyoruz, kucağıma alsam taşıyamıyorum,almasam kendi koşmak istiyor aşağıya doğru elimi tutmadan ... Tahmin edin işte gerisini. Kaç gündür uykuya da direniyor ama bu gece şükür ki erken yattı. Bir geçiş dönemidir diyor ve fazla üstüne gitmiyorum. Gelsene, versene, alsana gibi kelimeler de eklendi kelime haznesine , her seferinde gelir misin, verir misin diye düzeltmeye çalıştığım halde ama herhalde bu da ben,ben,benlerin bir parçasıdır diye düşünüyorum.
Bu arada benim oğlum "y" harflerini söylememekte ısrar ediyor nedense. Yeni konuşmaya başladığındandır herhalde düzelir diyorum ama zaman gösterecek. Mesela söyledikleri nat,nap,napma,savus ( yavuz dayısı ) falan gibi. Bir de arabaya "abaya" diyor, hoşuma gidiyor böyle yarım yamalak konuşması ama düzeltiyorum ki, öyle yerleşmesin kafasında. Sabah ben evdeysem baba gitti anne geldi şeklinde ard arda uzun cümleler de kurmaya başladı. 2 yaşına kalmaz çözülecek herhalde dili tamamen.. Bakalım hayırlısı..
Bu arada herkesin kurban bayramı mübarek olsun,herkes huzurlu ve sevdikleriyle bayram geçirsin inşallah.....
Yarın ve cumartesi bayram öncesi olması sebebiyle çok yoğun olacağım hadi hayırlısı....
Posted by Picasa

17:14

HAFTA SONU!

Nasıl geçtiğini anlamadığım tempoda bir hafta sonu geçirdim yine... Aman zaten anlamaya da çalışmadım, anlamaya çalışacak kadar çok vaktim yoktu çünkü... Akışına bıraktım biraz yani. Fotolarımın tarihini görmezden gelin yine noooolur, çünkü ben artık bu konuda yorum yapamiyciiiim... ( Dayanamadım yine yapacağım, nasıl olduğunu anlamadığım şekilde 11. ay yerine 6. ayı girmişim tarih girerken, bence sorun makinemde !!!! çünkü her pil değiştirdiğimde tarih girmek zorundayım ve acele ettiğim anları yakalarken tarihi hatalı giriveriyorum işte ) Hafta arasından bir resim bu kahve, petibör ve kitap keyfi... Uzun zamandır kitap okumakta zorlanan ben bir kitaba başladım ama pek sarmadı, ağırdan alıyorum yani. Ama yine de eğlence olsun diye bakıyorum arada bir...



Bu da hafta sonu tatlımız, petibörlü sakızlı muhallebi. Cumartesi gecesi bir baktım dolapta açılmış ve bir bardak içilmiş kutu süt ( Arda ya şişe süt alıyorum , eğer kullanmazsam ziyan olacak ) , değerlendireyim dedim ve böyle bişey çıktı ortaya... Güzelde oldu ama... Arda hiç tatlı yemiyor, belki de iyi yapıyor öylesi onun için daha iyidir bilemiyorum, ihtiyacı olsa zaten yer deyip geçiyorum ısrar etmiyorum.


Arda bu ara eline her kalem aldığında geçiyor topların başına, ben de aman duvarlar, koltuklar sağlam kalsın diye ses çıkarmıyorum. Boyanmadık 1 cm yerlerini bırakmadı. Bu resmi cumartesi çekmiştim ama bu gün itibarı ile toplar simsiyah oldu. Sonra da bayıla bayıla oynuyoruz toplarımızla. Bu hafta sonu oğlumla gezdik bol bol... Belki de o yüzden anlamadım zamanın nasıl geçtiğini. Dün akşamda saat 20:30 gibi tutturdu park diye. Hadi dedim giyindik çıktık parkta gezdik karanlıkta merdiven indik çıktık, dolaştık işte avare avare. Eskiden olsa kucak derdi ama yarım saatten fazla dolaştık gıkı bile çıkmadı... Bir ara parkın ıslak kumlarının üstüne yazın olduğu gibi oturmaya yeltendi ama neyseki durumu geçiştirdik. Biraz ısrar etti ama unuttu sonra...

Konusuz ordan burdan bir yazı oldu gene biliyoruma ama yazıyorum işte ordan burdan kafam çok dolu, işler mahvetti beni yine bu gün eve gidip rahatlamaya ihtiyacım var.
Posted by Picasa